İstanbul'a gelince kendimi bir öyle bir koşuşturma içinde buldum ki, ancak fırsat bulup workshop sırasında yaptığım fototğrafları tarayıp paylaşabiliyorum. İste ilk fotoğraf :
Yanlış anlaşılmasın burada şahıs Billy the Kid veya Jesse James değil, Ian'ın asistanı Will.
Merak edenler için kısaca wet plate collodion tekniğinden bahsedeyim : Öncelikle adını yeni öğrendiğim bir takım kimyasal maddeleri karıştırarak yoğun ve yapışkan bir sıvı elde ediyoruz, daha sonra bu sıvıyı mümkün olduğunca homejen bir şekilde metal plakanın üzerine döküp, metal plakayı karanlık odada üç dakika boyunca gümüş nitratlı suyun içinde tutuyoruz. Böylece metal plakanın üzerinde kendi ürettiğimiz bir film katmanı oluşuyor. Şimdi beş dakika içinde bu metal plakayı fotoğraf makinesine yerleştirip, çekeceğimiz fotoğrafı çekip yıkamaya başlamak gerekiyor. Daha sonrası film yıkamakla aynı, metal plaka bir süre gelişitirici banyoda yıkandıktan sonra suda temizleniyor ve son olarak sabitleyici banyoda yıkandıktan sonra fotoğraf ortaya çıkıyor. Tamamen el yapımı bu fotoğrafın oluşumunu görmek büyülü bir deneyim ... Hele daha sonra gün ışında bu plakalara bakmaya doyamıyor insan, bütün kusurlarına ve yirmi dolarlık plastik Holga makinelerle çekilmiş olduğu için minicik (6x6 cm) olmalarına rağmen sanki film tabakasının içinde yıllar öncesine bakıyorsunuz ...
Bu da üçüncü gün yaptığım diğer fotoğraf :
Bu fotoğrafta ne yazık ki ışığı pek iyi ayarlayamadık. El yapımı filmin doğal olarak ISO değerini bilemiyoruz. Ian'ın söylediğine göre yaklaşık ISO 1 (bir) :) Ama o günkü havaya sıcaklığına ve rutubete göre, collodion karışımının eskiliğine göre vs. bu değer bayağı değişebiliyor, dolayısıyla ne kadar pozlama yapacağımızı tahminen kararlaştırıyoruz. Herkes işi garantiye almak için stüdyo flaşları kullanarak portre çekmeye devam etti ama ben doğal ışıkta çekim yapmayı denemekte inat ettiğim için biraz karanlık oldu ...
Sonuç olarak bunca yolu bu iki yamuk yumuk fotoğrafı yapmak için mi gittin diye düşünenler olabilir. Çok haklılar ama ben hayatımda bu kadar keyif aldığım bir deneyim hatırlamıyorum ... Sanki büyülü bir ortamdaydım ...Bundan sadece birkaç ay önce Ian'ın Silver&Light videosunu izlemiştim, hem kendisi, hem yaptığı fotoğraflar hem de kamyondan bozma fotoğraf makinesi beni çok etkilemişti ve o ortamda olabilmeyi, hatta fotoğraflarından birine sahip olabilmeyi çok istemiştim. Birkaç tesadüf (?) neticesinde kendimi o ortamda, hem de Ian'ın fotoğraf makinesinin önünde poz verirken buldum, dev metal plaka üzerinde kendi fotoğrafımı gördüm, ve ondan bu büyülü tekniği öğrenme fırsatı buldum. Bu gibi durumlarda "keşke başka şey isteseydim" denir ama ben "iyi ki bunu istemişim" diyorum ...
Merak edenler için linkler :
http://www.francescomastalia.com/
http://www.bostick-sullivan.com/
http://www.lundphotographics.com/